Sevgili Gençler,
Sektöre büyük endişe ve korkuyla başladığım 2001 yılında, aslında düşündüğüm kadar zor olmadığını anlamam açıkçası altı ayımı aldı.
Kapı kapı gezerek zorla poliçe satışı yapan bir figür olacağımı sanmam, bu korkunun temel nedenlerinden biriydi. Oysa sigortacılık yalnızca finansal güvence sağlayan bir sektör değil; aynı zamanda insanların hayatlarına doğrudan dokunan ve toplumun sürdürülebilir geleceğine katkı sunan derin bir meslek alanıymış.
Yıllar içerisinde sektör o kadar hızlı ilerledi ki, bazı gelişmelere biz bile yetişmekte zorlanır hale geldik. Aslında bu sektörü cazip kılan en önemli unsurların başında:

Bu sektör; dijitalleşme, yapay zekâ ve veri analitiği gibi alanlarda genç profesyonellere kendilerini geliştirme şansı sunarken, aynı zamanda bireylerin ve kurumların sağlık, yaşam ve varlıklarını koruma misyonuyla da anlamlı bir amaç yüklenmektedir.
Dolayısıyla sigortacılık, hem profesyonel gelişim hem de toplumsal fayda açısından sizler gibi yeni neslin tercih edebileceği en değerli kariyer alanlarından biridir.
Hiçbir alanda olmadığı gibi, sigortacılığa da ön yargıyla yaklaşmamanızı; en azından bir staj ile sektörün içyapısını deneyimlemenizi öneririm. Unutmayın, insanların kaybetmekten korktukları değerler olduğu sürece sigortacılık var olmaya devam edecektir. Ve kimse bu değerlerini sigorta ettirmeyecek kadar da zengin değildir.
Hepinize kariyerlerinizde başarılar dilerim.
Zafer Unar
“ Kariyerin Başında Sigortacılık”
Zafer UnarÖnceki Haber
TSB, Marmara Üniversitesi Öğrencileriyle Buluştu
Sonraki Haber
Rakamların Diliyle Güven İnşa Etmek: Modern Sigortacılık