Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) Başkanı Levent Kahrıman, dünyada geleneksel ve doğal yöntemlerle üretilen kozmetik ürünlerine ilginin arttığını belirterek, Anadolu’nun antik dönemlerden gelen bitkisel ve bakım kültürünün Türk kozmetik sektörü için önemli bir avantaj sunduğunu, ihracatta büyük bir sıçrama yaşandığını söyledi.
Kahrıman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pandemi öncesinde yaklaşık 3 bin 600 olan kozmetik firması sayısının bugün 13 bine yaklaştığını, sektörün ise her yıl ortalama yüzde 10 büyüme kaydettiğini ifade etti.
Kil Ürünleriyle Uzmanlaşan Markalar
Anadolu’da antik çağlardan bu yana kullanılan kilin, bugün kozmetik sektöründe ayrı bir ürün grubuna dönüştüğünü belirten Kahrıman, “Roma hamamlarından Osmanlı kaplıcalarına kadar uzanan kil kullanımı, günümüzde kil maskeleri ve bakım ürünleriyle markalaşan firmalarımızı ortaya çıkardı. Kil bakımıyla bilinen markalarımız var ve bu ürünler ihracatta ilgi görüyor.” dedi.
Zeytinyağı ve Aromatik Bitkilerle Üretilen Sabunlar
Anadolu’nun bitkisel zenginliğinin kozmetik ürünlerde yoğun şekilde değerlendirildiğini söyleyen Kahrıman, defne, kekik ve adaçayı gibi bitkilerin zeytinyağıyla birleştirilerek geleneksel sabunlara dönüştürüldüğünü vurguladı.
“Antik Yunan ve Roma dönemlerinden bu yana Anadolu’da zeytinyağı temelli temizlik ve bakım kültürü var. Bugün bu geleneksel sabunlar, doğal içerikleri sayesinde yeniden rağbet görüyor.” ifadelerini kullandı.
Şifalı Bitkilerle Cilt ve Vücut Bakımı
Kahrıman, Anadolu’da yüzyıllardır kullanılan sarısabır, kalendula, at kestanesi ve kılıç otu gibi bitkilerin, antik dönemlerden bu yana bakım ve güzellik amaçlı değerlendirildiğini belirterek, bu bitkilerin modern kozmetik ürünlerinde de yer aldığını söyledi.
“Bu tarifler, sadece kozmetik değil aynı zamanda bir kültürel miras. Etnokozmetik olarak tanımladığımız bu alan, Türkiye’nin en güçlü olduğu başlıklardan biri.” dedi.
Hamam ve Spa Kültüründen Gelen Ürünler
Osmanlı hamam kültürü ile Roma ve Bizans dönemlerinin spa anlayışının günümüz kozmetik ürünlerine ilham verdiğini ifade eden Kahrıman, geleneksel peeling, kese ve bakım ürünlerinin sektörde öne çıktığını belirtti.
“Geçmiş formüllerle üretilen bu ürünler, tüketicide özel bir deneyim hissi yaratıyor ve klasik kozmetiklere göre daha yüksek değerle satılabiliyor.” diye konuştu.
Geleneksel Koku ve Parfüm Ürünlerine İlgi Artıyor
Anadolu’nun antik dönemlerden itibaren koku ve parfüm üretiminde önemli bir merkez olduğunu dile getiren Kahrıman, doğal reçineler ve bitkilerle hazırlanan geleneksel parfümlerin ihracatta dikkat çektiğini söyledi.
“Osmanlı sarayında ya da antik dönemlerde kullanılan bir kokunun yeniden hayata geçirilmesi, kullanıcı için çok özel bir deneyim.” dedi.
Doğal Kozmetik İhracatı Büyüyor
Kahrıman, Türk kozmetik sektörünün ihracatının en çok Irak, Rusya ve ABD pazarlarına yapıldığını belirterek, 2025 yılı ihracat hedefinin 1,7 milyar dolar olduğunu söyledi.
“Anadolu’nun antik tarifleri ve bitkisel kültürüyle üretilen doğal kozmetik ürünleri, ihracatımızın her yıl artmasını sağlıyor. Bu alanda daha da ileri gideceğimize inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
“Anadolu’nun Bitkisel Sırları Kozmetik İhracatını Ateşliyor”
Önceki Haber
Citroen’den Aralık Ayına Özel Sıfır Faizli Finansman Desteği
Sonraki Haber
TMSF Mevduat Sigortası Üst Limitini Artırdı